Gelecek Vadeden Insurtech Startupları

Sigorta dünyasındaki değişim, insurtech ile birlikte tüketici odaklı bir süreci de beraberinde getirdi. Günümüzde kullanıcılar çevrimiçi bilgi aramaya ve bilgilere erişmeye alışkındır. Gelişen teknoloji ile çeşitli cihazlarda ve birçok kanalda bu geçerlidir. Bu, sigorta şirketlerinin dijital dönüşüm stratejilerini benimseme konusunda uyum sağlamak zorunda olduğu ve çok kanallı deneyime yönelik tüketici odağının insurtech girişimleri için alan açtığı anlamına geliyor. Bazı insurtech girişimleri büyük sigorta oyuncularıyla çalışırken, diğerleri sigorta endüstrisinin yenilik için olgunlaştığını düşünüyor. Bu insurtech girişimleri, özelleştirilmiş poliçeler, sosyal sigorta ve bireysel tüketici davranışına göre fiyat primlerini değiştirmek için veri akışlarını analiz etmek gibi büyük sigorta şirketlerinin yararlanmaya daha az teşvik ettiği yeni yollar keşfediyor.

Tüm bu gelişmeler ışığında dünyadaki insurtech merkezleri ele alındığında 3 ülke ön plana çıkıyor.

ABD, rekabetçi pazarı ve girişimci ruhu nedeniyle birçoğunun sigorta teknolojisinde başarı bulduğu 1.370 insurtech şirketi ile ‘’Küresel Insurtech’’ pazar payının yüzde 44’ünü elinde tutuyor.

Birleşik Krallık, kurulmuş 313 sigorta şirketi ile insurtech inovasyonu için ikinci sıcak nokta. Büyük çoğunluğu, dünyadaki en fazla sayıda insurtech işletmesine sahip olma rekorunu elinde tutan Londra’da bulunuyor.

Almanya’da ise 130 insurtech şirketi faaliyet gösteriyor.

Türkiye’de insurtech alanında ise 56 şirket hizmet veriyor.

Insurtech sektörü 2022'de yapay zeka ve makine öğrenmesi teknolojileri sayesinde daha da gelişecek. IDC’ye (International Data Corporation) göre, 2019’da 37 milyar dolar olan sigortacılıktaki yapay zeka harcamalarının 2023’te 97,9 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Tüm bu yeni gelişmeler sigorta şirketlerinin rollerini gereksiz kılmayacak. Ancak, sigorta şirketlerinin gelecekte nasıl çalışması gerektiğini etkileyecek.
Yapay zekâ, sigorta sektörü de dahil olmak üzere hemen hemen her pazarda dalgalar yaratıyor. Amerikan danışmanlık firması Gartner’a göre, sigorta şirketlerinin yüzde 51’i yapay zeka teknolojilerine yatırım yapıyor. Yapay zeka ve makine öğrenimi ile otomatikleştirilebilen çok sayıda manuel işlemi kullanan sigorta sektörü, yapay zekanın en fazla dokunduğu sektörler arasında yer alıyor.

Yapay zeka, insandan doğacak hataların birçoğu bertaraf edebilmesinden ötürü, sigorta sağlayıcılarının daha hızlı doğru raporlama yapmasını sağlayabilir. Accenture, 2017 yılında bu konuyla ilgili bir araştırma yaptı. Sigorta yöneticilerinin %79'unun yapay zeka kullanımının endüstride reform yapacağına inandığını ortaya koydu. Hem müşteri verilerini elde etmenin yolları hem de müşteri etkileşimi deneyimi değişecek.
Makine öğrenimi de sigortacılıkta teknolojinin bir başka yeni ve gelecek parçası. Teknik olarak yapay zekanın bir parçası olsa da, belirgin bir şekilde farkları vardır. Makine öğrenimi, hasar analizini modernleştirme, dolandırıcılık tespiti ve tazminat taleplerinin azaltılması, dağıtım kanalı optimizasyonu ve fiyatlandırma konularında sigortacılık sektöründe önemli bir yer edinmiş durumda.

Nesnelerin İnterneti, veri toplama sürecindeki otomasyon sürecini kolaylaştırabilir. Giyilebilir teknoloji ve farklı akıllı ev bileşenleri gibi IoT cihazlarından gelen verilerin kullanılması, risklerin azaltılmasına, oranların sabitlenmesine ve hatta kayıpların önlenmesine yardımcı olabilir. Teknolojinin sigortacılıkta getirdiği değişiklikler sayesinde sektörün geleceği heyecan verici görünüyor.

Türkiye’de insurtech sektörü büyümeye devam ederken sizler de ekosistem içerisinde yer almak isterseniz; StartupMarket’te listeli insurtech girişimlerine yatırım yapabilir, onlarla iş birliği kurabilir ve birlikte ürün geliştirebilirsiniz.